İçereği Atla

Öğretmenlik Yolculuğum ve PGCE Süreci

30 Nisan 2025 yazan
Öğretmenlik Yolculuğum ve PGCE Süreci
Qareer Limited, Armagan Dursun
| henüz yorum yok
Yazar: Erhan E. — Dört çocuk babası, eğitim gönüllüsü ve eski bir öğretmen. Şu anda IT sektöründe çalışmaktadır.

Öğretmenlik Yolculuğum ve PGCE Süreci: Yeniden Olsa Yine Aynı Yoldan Geçer Miydim?

15 yılı aşkın süredir yaşadığım bu ülkede, evlenmiş ve dört çocuk sahibi biri olarak uzun yıllar eğitimle, birebir derslerle (tuition) ilgilendim. 2018 yılında ise önemli bir karar aldım: Resmî olarak öğretmenlik mesleğine adım atmak. Bu karar beni PGCE (Postgraduate Certificate in Education) sürecine götürdü. Şu anda IT alanında çalışıyor olsam da “Tekrar başa dönsem, bu yola yeniden çıkar mıydım?” sorusuna cevabım çok net: Evet, yine PGCE yapardım. Zorlayıcı bir süreçti; ama kazandırdıkları her şeye değerdi.

Zor Başlayan Bir Süreç

PGCE başvurusu yapmaya karar verdiğimde, hâlâ bilgisayar üzerinden İngilizce ve matematik testlerini geçmek gerekiyordu. Öğretmenlik mesleğine olan talebin düşük olması, bazı bürokratik engellerin kaldırılmasına neden olmuştu. Ancak bu süreci daha önce yaşayanların azlığı, her adımı kendi başıma araştırmama neden oldu.

Hatalar yaparak, deneme-yanılma yöntemiyle ilerlemek kolay değildi. Bu zorlukların başkaları tarafından yaşanmaması için, süreci adım adım anlatan kısa videolar hazırlayarak özellikle yeni gelen öğretmen adaylarıyla paylaştım. Kurduğumuz WhatsApp gruplarında bugüne kadar 30’dan fazla kişi PGCE sürecini başarıyla tamamladı.

Öğretmenliğe Başlama Motivasyonum

Bu mesleğe başlarken ne maddi bir beklentim vardı ne de kolay bir yolculuk hayalim. Gençlere dokunabilmek, onlara katkı sunabilmek niyetiyle yola çıktım. Kendi çocukluğumuzda edindiğimiz değerlerle, öğretmenliğin toplumda çok özel bir yeri olduğuna inanarak bu mesleği seçtim.

Kabul sürecinden sonra her hafta 4 gün okulda, 1 gün üniversitede geçen yoğun bir dönem başladı. Derslere girerek yapılan gözlemler ve verilen geri bildirimler gelişimim açısından çok kıymetliydi. Başlarda zorlayıcı olan bu gözlemler, zamanla öğretmenliğin doğasında yer alan ve gelişimi destekleyen bir araç olduğunu fark ettim.

Eğer takdir görmeyi önemseyen biriyseniz, ilk başta “şu eksikti, bu eksikti” gibi sürekli eleştiriler moral bozucu olabilir. Ama zamanla bunun bir görev olduğunu, amacının öğretmen adayını geliştirmek olduğunu anlayınca bu sürece daha sağlıklı yaklaşıyorsunuz.

Gerçek Öğretmenlik: Matematikten Öte Bir Sanat

Matematikle aram iyi olduğu için öğretmenliğin zor soruları çözmekten ibaret olduğunu sanıyordum. Ancak zamanla fark ettim ki öğretmenlik, bilgiyi çocukların seviyesine göre sadeleştirip, küçük ve sindirilebilir parçalara bölme sanatıdır.

Bu farkındalık, PGCE sürecinin sonunda ve devlet okulunda geçirdiğim iki yıl boyunca netleşti.

PGCE’yi Tamamlamak Kolay mı?

PGCE kolay bir süreç değil; ancak sistem, bu süreci sabırla yürütenleri mezun etmeyi hedefliyor. Okula düzenli gidiyor, stresinizi yönetebiliyor ve sınıfta çocuklarla iletişim kurabiliyorsanız, büyük bir aksilik yaşanmadığı sürece mezun olmanız mümkün. Zira ülkede ciddi bir öğretmen açığı var ve bu meslek artık eskisi kadar cazip görülmüyor.

Mezuniyet Öncesi İş Arayışı

Şubat–Nisan aylarında henüz mezun olmasanız bile işe hazır olmalı ve başvurulara başlamalısınız. Okullar, bir sonraki yılın öğretmen planlamalarını bu dönemde yapıyor. Ben de bu dönemde başvurduğum okullardan birinden teklif aldım ve yaklaşık iki yıl boyunca orada öğretmenlik yaptım.

Yeniden Olsa Neden Yine Yapardım?

Bu ülkeye sonradan gelmiş biri olarak, hep “Bu toplumu gerçekten anlayabiliyor muyum?” sorusu vardı kafamda. Öğretmenlik, bu soruya gerçek bir cevap bulmamı sağladı. 80 kişilik bir öğretmen adayı grubuyla çalışmak, devlet okullarının yapısını, çocukları ve sistemi yakından tanımak beni çok geliştirdi.

Dört çocuk babası olarak, onların gideceği okulları tanımak ve yaşayacakları ortamları önceden görebilmek açısından da bu deneyim çok kıymetliydi.

Peki Neden Ayrıldım?

Covid döneminde ev sahibimizin evi satmak istemesiyle birlikte, “Bir öğretmen maaşıyla ev alınabilir mi?” sorusu gündeme geldi. Cevabı netti: Zor. Matematik bölüm başkanım da benzer bir yorumda bulunmuştu: “Eşin çalışmıyorsa bu mümkün değil.”

Öğretmenlikten ayrılma kararımın arkasında tek bir neden yoktu, ama birkaç temel etken vardı. Belki bu konuya başka bir blog yazısında daha detaylı değinebilirim. Ancak özetlemek gerekirse, bu ülkede öğretmenlik gerçekten çok zor. Eğitim sisteminin yükü büyük ölçüde öğretmenin omzuna bırakılmış durumda. Üstelik ilgilenmemiz gereken gençler, belki de dünya üzerindeki en şımarık gençlik profiline sahip.

Öğretmenlik, çocuklara eğitim vermekten çok anlık krizleri yönetmek ve onlara bir nevi bakıcılık yapmak hâline gelmişti. Bu gençler için düşündüğüm kadar faydalı olamamak, öğretmenlikten uzaklaşmamdaki en önemli nedenlerden biri oldu.

Aynı dönemde IT sektöründe ciddi bir hareketlenme ve talep oluştu. Matematiksel becerilerim ve öğrenmeye olan açıklığım sayesinde bu alana geçiş yaptım.

Sonuç

Öğretmenlik zorlu ama çok özel bir meslek. Bu blogu yazarak hem kendi yolculuğumu paylaşmak hem de bu yola girmeyi düşünenlere bir nebze olsun rehberlik etmek istedim. Eğer PGCE sürecine hazırlanıyorsanız ya da aklınızda sorular varsa, yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

inç Eğitim
Bloglarımız
Giriş to leave a comment